“EZELDEN- EBEDE CUMHURİYET.!”
Cihan Devleti Osmanlının bir nevi küllerinden doğup, Küresel güçlerin vesayetinin gölgesinde, kurumsallaşmaya, sistemize olmaya çalışan, iç ve dış ihanetlere, manda ve himaye yanlısı ve uygulayıcısı yönetici basiretsizliğine, aklın, ilmin ve vicdanın kabul edemeyeceği, darbelere, ihtilallere, müdahalelere rağmen...
Cumhuriyetin kuruluşundan, günümüze kadar ulaşmasına vesile olan, başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Vatanımıza ve Milletimize hizmet eden ve bu uğurda can verme sırrına eren cümle vatan evladı ve şühedaya
Çoğu zaman reva görülen kuru-kuruya saygı duruşu göstermeliğini, dua mahrumiyeti haksızlığını bu sefer reva görmeden, mekânlarının cennet.. şefaatçilerinin, Hz. Peygamber, yardımcılarının da Cenab-ı Allah olması dileklerimle bütün şühedayı rahmetle anıyorum.
Bu vesile eli eğitim ve öğretimlerinden sorumlu olduğumuz Gençlerimize atfen;
Birilerinin istismarla övdüğü, birilerinin tak iyeyle yerdiği Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ;
Türk Gençliğine Emanet ve İdeal Olarak bıraktığı TÜRKİYE CUMHURİYETİNİ VE MUASIR MEDENİYETLER SEVİYESİNE ULAŞMA ÜLKÜSÜNÜ
Yaşamanın ve Ulaşabilmenin Yolu;
Türkiye Cumhuriyeti Devletini çağdaş medeniyetler seviyesine ulaştıracak ne Hıristiyan Batı Kültürü, Nede Batının uşaklığını yapmış doğu kültürleridir, Milli ve Manevi değerler menbasından güç alan Türk-İslam Kültürüdür.
Kendi öz kültürüne değer vermeyip, diğer milletlerin kültürünü benimseyen, onların yaşayışlarına özenen milletler zamanla kültür bağımsızlıklarının yanında milli hakimiyet ve istiklallerini de kaybederler.
Her alanda güçlü ve Tam Bağımsız Lider Ülke Türkiye, TÜRK-İSLAM KÜLTÜRÜ anlayışının millete ve devlete yerleşmesiyle mümkündür.
Günümüzdeki çağdaşlaşma dayatmalarına, modernleşme hareketlerine naziren,
Bir milletin kökünden koparılarak çağdaşlaştırılmayacağının, modernleşmenin çıplaklık, ahlaksızlık, soysuzluk, hainlik ölçütleriyle bağdaştırılamayacağının ve medenileşmenin, MEDENİ VE MANEVİ şuur içerisinde ancak ve ancak “MİLLİLEŞMEYLE” sağlanabileceğinin altını çizmek istiyorum.
Bilgi Çağını yaşayan günümüz dünyasında, güçlülerin, savaşların, mücadelenin; İlmin, Teknolojinin, Bilginin esiri olduğu yaşadığımız yüzyılda Dünya Devletleri ve Milletleri kendi gençliklerini varlık sebebi aydınlık yarınlarının sorumlu belirleyicileri olarak addederken;
Mutlu ve Müreffeh Lider Ülke Türkiye’yi yeniden inşa edecek, sosyal-kültürel ve iktisadi kalkınmanın temel dinamikleri olarak TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE’ yi en ileri medeniyetler seviyesine ulaştırabilecek
Türk devletinin ve milletinin geleceğinin teminatı, parlayan yıldızı, istikbali olabilecek.
Türk milletini aydınlık yarınlara taşıyabilecek, idealist bir neslin sosyal-siyasal-kültürel ve ahlaki ifadesi olarak; Bir eli İlim de Fen de –Teknolojide, Bir eli KUR-AN da –SÜNNET’ te, Bir ayağı Mazide bir ayağı Atide olabilen,
Düşünen, araştıran, tartışan, her türlü bilgiye değer veren sorgulayan ve üreten bilgi toplumunun mihenk taşı sayılabilecek.
İlahiyat fakülteleri mescitleriyle Mühendislik fakülteleri laboratuvarını aynı çatı altında birleştirebilen bir anlayışla yen çağa mührünü vurabilecek ve bugüne kadar keşfedilmemiş bir silahı ; bilgiyle donanmış-iman ile yoğrulmuş-şahadetle susamış MÜSLÜMAN TÜRK GENÇLİĞİ Muhakkak ki Bu İdeali BAŞARACAKTIR…!
Milleti Yaşat ki..! Devlet Yaşasın ideali ve Zihniyeti ile ancak yaşayacak ve yaşatılabilecek Cumhuriyetimizin varlıkla yokluk mücadelesinin 101 yıl dönümünü..! Tam Bağımsız Lider Ülke Türkiye İdealine Ulaşmamıza vesile olması dileklerimle kutluyorum..!