Aydemir 12 Mart destanını TBMM’ye taşıdı
AK Parti Grup Yönetim Kurulu üyesi Milletvekili İbrahim Aydemir, TBMM Genel Kurulu'nda söz alarak 12 Mart 1918 Destanını paylaştı.
Türk Milletine reva görülen zulümlerin unutulmaması gerektiğini, tarih şuurunun diri ve canlı tutulmasının mutlak şart olduğuna işaret eden Milletvekili Aydemir, ‘‘Bu millete yapılan kitapsızlıkları unutmayacağız' dedi.
12 Mart 1918'in Türk Tarihindeki Önemi
12 Mart 1918'in Türk Tarihindeki önemine vurgu yapan Milletvekili Aydemir, 12 Mart'ın bir kurtuluş değil şahlanış dönemi olduğunu kaydetti. Milletvekili Aydemir, ‘12 Mart, bizim için hususi bir zaman dilimi ama bu, sadece Erzurum için değil, bütün Türkiye için, bütün Türk milleti için özel bir zaman dilimidir. İki yönüyle özeldir. Bir defa İstiklal Marşı'nın kabulünün 101'inci yılı, bu çok çok önemlidir, bundan dolayı değerlidir. Bir başkası, 12 Mart Erzurum'un şahlanış yıl dönümüdür, "kurtuluş" demiyorum dikkat ederseniz ki bu kavramı kullanmamayı hususen salık veriyorum. ‘ diye konuştu.
‘Milli hafızayı diri tutmalıyız'
Sunumunda, ‘Şahlanış yıl dönümü eğer olmasaydı ne olurdu? ‘ diyen Milletvekili Aydemir, ‘Mefhumu muhalifinden bakmak lazım; olmasaydı 23 Temmuz olmazdı, 23 Temmuz olmasaydı cumhuriyetin temelleri atılamazdı, cumhuriyet belki ihdas edilemezdi, kurulamazdı. Dolayısıyla o gün yaşananlar hepimiz için çok çok değerlidir, çok önemlidir ama o gün o süreçte, o vetirede Erzurum'da yaşanmış olanları da burada kayda geçmek lazım, neler olmuş, ne tür ıstıraplar yaşanmış, onları mutlaka ama mutlaka burada dercetmek lazım, kayıt altına almak lazım.' ifadelerine yer verdi.
Tellibeyzade Hacı Faruk Efendi'nin ‘'Erzurum'un Kara Günleri" Adlı Eseri
Erzurumlu Tellibeyzade Hacı Faruk Efendi'nin ‘Erzurum'un Kara Günleri" adlı eserinde aktarılan gerçekleri TBMM Genel Kurulunda seslendiren Milletvekili Aydemir, ‘Size özellikle bir kitaptan bahsetmek istiyorum. "Erzurum'un Kara Günleri" diye kayda alınmış, Erzurumlu Tellibeyzade Hacı Faruk Efendi'nin bizatihi yaşayarak günbegün not aldığı mektuplarını kitaplaştırmışız, Dergâh Yayınları'ndan çıkmış. Burada o vasatta neler yaşamışız hepsini not etmişler. Hususen, birtakım isimler aradan zaman geçince biraz da böyle bir insancıl tutum alıyormuş pozisyonu alarak o günleri unutturmaya çalışıyorlar, ben yeniden bunları hatırlamamız gerektiğine burada özellikle not düşüyorum. ‘ dedi
Aydemir'den Tarih Şuuru Vurgusu
Tarih şuurunun önemli olduğunu, milli hafızada yer tutan tarihi gerçeklerin unutulmaması ve unutturulmaması gerektiğine dikkat çeken Milletvekili Aydemir, Erzurum'da Karekin Pastırmacıyan'ın ihanetini aktardı.
Karekin Pastırmacıyan İhaneti
Milletvekili Aydemir, ‘Bakın, bir müddet önce bu kürsüde bir isimden bahsedildi. Bahsedeni söylemeyeceğim ama o ismi söyleyeceğim. "Karekin Pastırmacıyan" diye bir isim, Erzurum Milletvekilliği yapmış bu adam. Kim bu? Osmanlı Bankasını basan eşkıyalardan birisi. Osmanlı Bankası 1896 yılında saldırıya uğramış, sonrasında bu adam, 1908'de İkinci Meşrutiyet'ten sonra Erzurum Milletvekili seçilmiş. Yani eşkıyalığı tescilli bir adam, milletvekili olabilmiş. Niye? Bağrı geniş bir milletiz biz, maalesef çok çabuk unutuyoruz olanı biteni; öyle olduğu zaman da ardından işte bu neviden olumsuzluklar yaşanıyor. 25 bin insanın katlinde bu adamın parmağı var, Pastırmacıyan'ın. Öyleyse, yağmurlar yağıp, yarıklar örtülmemeli, mutlaka ama mutlaka o yaşanmışlıkları hep sıcak tutmak lazım, hep akılda tutmak lazım.' dedi.
‘Unutmamalıyız'
Milletvekili Aydemir, ‘İşte o yüzdendir ki, şunu biz hep söylüyoruz: Erzurum'un kara günlerini başka yerlerde yaşayanlar da oldu; ben biliyorum, Sivas'ta yaşayanlar oldu, Amasya'da yaşayanlar oldu, yurdumuzun birçok yerinde bunlar yaşandı. Zaman geçince bunları sükût ediyoruz, alttan alıyoruz; yapmamalıyız. ‘ kaydını düştü.
‘Uyuyanlar uyanamadılar'
Milletvekili Aydemir, ‘Biz de özel aforizmalar var, derler ki: "Hırsız evden olunca, öküz bacadan çıkarmış." Biz hırsızlara dikkat edelim, içimize sinmişlere dikkat edelim, bugünün nevzuhur Pastırmacıyanlarına dikkat edelim. Etmezsek ne olur? Aynı şeyleri bir daha yaşarız. Yaşamamak için mutlaka uyanık olmamız lazım, hep biliyoruz ki uyuyanlar uyanamadılar. Bu millet yaşanmışlıklarıyla bir vatan kurdu. Biz de geleceğe çok böyle mütebariz, çok berrak bir vatan bırakmak için, çok daha şahika, çok daha özel zirvelerde bir vatan bırakabilmek için bu yaşanmışlıkları hep hatırda tutacağız.' dedi.
Aydemir Ermeni Çetelerince Yapılan Zulmü Anlattı
TBMM Genel Kurulundaki sunumunda Ermeni çetelerince yapılan mezalimi aktaran Milletvekili Aydemir, ‘Bakın, size hususi bir not düşmek istiyorum, Erzurum'da bizatihi bana yakın zamanda anlattı Hacı Zeki Karagöz diye bir ağabeyim. Nerede anlattı bunu? Karaçoban diye bir ilçemiz var bizim; Erzurum'a en uzak ilçedir, Kürtlerin mukim olduğu bir ilçedir. Vatanseverlik kıvamı o kadar yüksek ki bunların onları tanıdığınızda, yanlarına gittiğinizde, yüreğinize sokmak istersiniz. Hacı Zeki Karagöz şunu anlattı, babasından dinlemiş, babası özellikle bu hadiselere muhatap olmuş. Babası diyor ki: "Hiçbir günahımız yokken Ermeni çeteleri bizi alıp tandırların içine soktular. Öylesine zulüm, öylesine işkenceye muhatap kıldılar ki bizi, yarı canavar hayvanların üzerine gaz döküp, ahırlara doldurdukları insanların üzerine saldılar." Bunları unutmayalım. Böyle insani hasletlerimiz elbette yüksek olacak, elbette insana saygı duyacağız ama bu kitapsızlıkları unutmayacağız. Ben, bu vesileyle, o dönem şehit olmuş, toprağa düşen bütün şehitlerimize rahmet diliyorum. Tabii, sonraki zaman diliminde de vatan için can verenlere yüreğimizi açtığımızı, inşallah Onlarla cennette mülaki olmayı niyaz ettiğimizi kaydetmek istiyorum ‘ sözleriyle sunumunu tamamladı.